29 Aralık 2010 Çarşamba

oyun atölyesi

Oyun Atölyesinde ilk izlediğim oyun Evlilikte Ufak Tefek cinayetlerdi.
Sonraki Testosteron.
Daha sonra 7 Şekspir Müzikali, en son da Macbeth.
Oyunların hepsi kaliteli prodüksyonlardı.
Bu sahnede oyun izlemek isteyenlere nacizane tavsiyelerim
  • biletlerini bir ay önceden edinmeleri
  • arabalarını park etmenin en az yarım saat (iyimser bir tahminle)  alacağı gerçeğini göze almaları
  • salonun biraz basık olduğunu anımsayarak giyinmeleri
  • oyuna aç karnına ve en az bir saat önce gelmeleri, harika bir kafeleri var
iyi eğlenceler..

12 Aralık 2010 Pazar

nevra'ya okul arama çalışmaları

Evet bu haftasonu başladık okul turlarına.
Sanırım başka okul gezmeyeceğim.
Beğendiğini al ilkesine uyacağım.
Hayatımda ilk kez gerçekten beğendiğime inandığım bir ürünü, beklemeden üzerine birkaç zaman dilimi yatmadan alacağım.
Okuldan beklentilerim neler?
Depreme dayanıklı yeni bir bina istiyorum. Madem çocuğumu bu kadar uzaklara göndereceğim en azından fiziksel güvenliğinden emin olmalıyım.
Yabancı dil eğitimine İngilizce dışında bir dille başlasın istiyorum. Mümkünse şu anki okulda başladığı Almancasına devam etsin.
Kapasitesi doğru olarak tespit edilsin. Akademik olarak kapasitesinin altında ya da üstünde bir performansa zorlanmasın.
Hangi spor dalının kendisine uygun olduğunu keşfetmesi konusunda rehberlik edilebilsin.
Aynı şekilde hangi müzik enstrumanını çalmanın onu mutlu edeceği açığa çıkarılabilsin.
Kendisinden daha başarılı ve daha az başarılı çocukların olduğu bir grubun içinde olsun.
Bize benzeyen birkaç ailenin çocuğuyla arkadaş olabilsin. Okul dışında da görüşebilsin.
Mutlu bir çocuk olmaya devam edebilsin.
Okulumuz Denizatı Kayışdağı...
Yukarıdaki soruların çoğuna evet cevabı verebiliyor.
Okulun beşe kadar devam etmesi ve bahçeye eski okulumuzdaki kadar çıkamayacak olması da kalan yüzde yirmi.
Bir aksilik olmazsa seneye Denizatındayız...

4 Aralık 2010 Cumartesi

beşiktaş'ta erken bir akşam yemeği sıdıka

Ne kadar zaman olmuş ben mezeli bir yerlere gitmeyeli.
Süt grubum aracılığla bir yerlerde adına ratladığım Sıdıka'ya gitik kızı kıza bu akşam üstü.
Sıdıkanın en güzel yanı benim hiç trafiğe maruz kalmadan, motorla kendisine ulaşmam.
Ama tek güzel yanı bu değil neyse ki.
Meze özgün, dekor şahsiyetli, müzik seçkin, sahibesi konuşkan..
Ödediğimiz hesap konusunda yorum yapmayacağım. Bu çok göreceli bir mesele, karı koca arasına girmek kadar riskli.
Güzel bir internet siteleri var. Fiyatlar orada da duyurulmuş.
Porsiyonlar büyük ve sahibesi sipariş alırken bu size fazla gelir daha az birşeyler söyleyin gibisinden tavsiyeler veriyor.
Yemekten sonra ılık bahar havasında Akaretlerden aşağı yürümek çok keyifli.

25 Kasım 2010 Perşembe

doğal kozmetik

Geçtiğimiz pazar kendim için harika birşey yaptım.
Aslında ben değil eşim yaptı..
The Blossom Village natural remedies'de bir workshopa katıldım.
Açıklıyım
Blossom Village doğal ama gerçekten doğal kozmetikler üreten bir firma.
Doğal kozmetik nasıl olur?
İçinde kimyasal olmaz
Köpürtücü olmaz
Kokusu doğal yağlardan gelir
İçindeki diğer esansiyel yağlar rafine değildir
İçindeki balmumu organik balcılardan temin edilir
Hiçbir bileşeni erimiş ya da toz şeklinde alınmaz
Kendime bir yüz kremi ve maskesi ve bir de vücut soyucu yaptım.
Evdeki makyaj temizleyici el ayak vücut kremi gibi tüm kozmetikleri de kaldırdım.
Bununla da kalmayıp saçlarımı da meşhur bıttım sabununa teslim ettim.
Sabunla saç yıkamaya ne kadar devam edebilirim emin değilim ama yeni kozmetiklerimle çok mutluyum.
İnsanların ihtiyaç duyduğu herşey doğada mevcut.

18 Kasım 2010 Perşembe

kardeş sorunları

Hamileliğimden bugüne kadar geçen zaman içinde hedefimiz Nevranın hayatının değişmemesiydi.
Kardeşlikle ilgili okuduğunuz okuyacağınız her kaynak size bunu söyler.
Sorunlu geçen hamileliğim beklemediğimiz bir durumdu.
Hamileyken dedemizin hastalanması ve vefat etmesi durumu daha da zorlaştırdı.
Bütün bu dönem boyunca babamız, benden ve babaanneden boşalan yeri doldurmak için elinden geleni yaptı.
Bu süre içinde çok sağlam bir baba kız ilişkisi kurdular ki bebekken herkesin bahsettiği babaya aşık kız, kızını şımartan baba bizim evde mevcut değildi.

Şimdilerde de bir yere giderken genellikle üçümüz gidiyoruz. Rana'nın da uyku düzeni aksamamış oluyor.
Diğer bir avantajımız Nevranın yaş gruplarınn karışık olduğu bir okula gidiyor olması. Son ikibuçuk yılını kendinden küçüklerle beraber geçiren kızım, bizim evde bebekler konusunda en bilgili kişi.

Bazen kardeşiyle ilgili fazla sorumluluk almak istemesi fiziksel tehlikeler doğurabileceği için sorun yaratabiliyor.

Kızımın kardeş sonrası tek sıkıntısı evde istediği kadar ses yapamaması aslında.
Bu yüzden hiç söylememem gereken şeyler söylerken buluyorum kendimi.
Kardeşin uyuyor sessiz ol
Yavaş ağla kardeşin uyuyor
Kardeşin uyanırsa TV'yi kapatmak zorunda kalırız biliyorsun, kardeşin için zararlı vb
Tüm bunlar ağzımızdan çıkarken doğru olmadığını biliyoruz ama diğer tarafta da zorla uykuya ikna edilmiş, uyandırıldığı zaman da halinden memnun olmayacak başka bir küçük hanım var
Ebeveynlik zor meslek..

14 Kasım 2010 Pazar

bol misafirli bir cumartesi

Akşam yatmadan önce dişlerimi fırçalarken, gün boyu aynaya bakmadığımı farkettim.
Dün evimizde dokuz yetişkin, bir çocuk ve bir bebek ağırladık.
Yemekler yendi kahveler çaylar içildi.
Bayram tatili, beslenme, spor, diyet ve okul seçimi en popüler konulardı.
Umarım yaşlandığımda da ziyaretçilerim azalmaz.

11 Kasım 2010 Perşembe

büyüme atakları

Bu iki kelimeyi ilk Nevra iki ya da üç aylıkken duymuştum.
O hafta uyku düzeni bozulmuş, sürekli memede kalmak istemiş ve normalden daha fazla kucakta kalmaya ihtiyaç duymuştu.
Daha sonraları çocuğumun kazandığı her yeni becerinin onu yorması sonucunda bu tip ataklar yaşadığımızı bilmek beni bir nebze de olsa  rahatlattı.
Herkesin sürekli söylediği gibi ikinci de işler daha kolay. Rana büyüme ataklarını geçirirken ortaya çıkacak sonucu bilmek beni öyle mutlu ediyor ki..
Sanki yeni bir esere imza atmış bir sanatçı gibi koltuklarım kabarıyor.
Kızım bugün itibarıyla otuzbir haftalık. Aynı ablası gibi otuzuncu haftasının başında yani  Kasımın üçüncü günü sürünmeye başladı. Aynı zamanda gel gel sesleri çıkarıp eliyle istediği objeleri çağırmayı keşfetti.
Ev halkından ve oyundan ayrılmanın eğlenceli birşey olmadığına karar verdi.
Tüm bu büyüme basamaklarının sonucu olarak iki gün boyunca öğlenleri sadece kucakta uyudu, geceleri iki saatte bir uyandı.

Herşeye rağmen çocuğumun büyüme ataklarını seviyorum.